Kuantum Bilgisayarlar BTC'yi Yok Eder Mi?
- Merve Karataş
- 7 May
- 2 dakikada okunur
Ekonomistler bir konuyu açıklarken tıp terimlerini kullanmayı severler. Bu konuda da yine tıp biliminden bir örnek vermek gerekirse, blockchain’in dayandığı güvenlik sistemi, fizyolojideki kompanzasyon (dengeleyici) mekanizmalarına oldukça benzer.
Mesela ortostatik hipotansiyon: Yatarken birden ayağa kalktığınızda, yerçekimi nedeniyle kan alt vücutta toplanır. Bu da üst vücutta, özellikle beyinde kısa süreli bir kan basıncı düşüşüne yol açar. Ancak karotid arterlerinizde ve aortta bulunan baroreseptörler bu değişimi algılar. Medulla oblongata’ya sinyal gönderilir ve otonom sinir sisteminiz devreye girer. Kalp hızı artar, damarlar daralır ve kan tekrar beyne yönlendirilir. Sonuç? Bayılmazsınız.
Bitcoin’deki kompanzasyon mekanizması da buna benzetilebilir.
Proof of Work (PoW) algoritmasında kullanılan kriptografik nonce’ın bulunma zorluğu sabit değil, dinamiktir. Yani gelecekte kuantum bilgisayarların hesaplama gücü dramatik biçimde artarsa (ki bu artış birden değil, kademeli olacaktır), sistem bu artışa paralel olarak zorluk seviyesini otomatik biçimde ayarlayacaktır.
Bugünlerde, Google’ın 105 qubit’lik Willow çipini örnek göstererek “blockchain güvensiz olacak” gibi tezler ileri süren bir kesim var. Oysa IBM, 1000 qubit seviyesine yıllar önce ulaşmıştı ve 2023’te odak noktasının artık “hata azaltımı” olacağını duyurmuştu. Willow’un asıl farkı da burada yatıyor: kuantum sistemlerde hata oranlarını düşürmedeki başarısı. Ancak bu tür gelişmeler, blockchain’in bütün tarihini bir gecede sıfırlayacak kadar devrimsel değil.
Unutulmamalı ki, her teknoloji gibi kuantum da aşama aşama gelişiyor. Üstelik bu sırada kriptografi dünyası boş durmuyor. Bugün “post-quantum cryptography” adı verilen bir alan aktif olarak çalışılıyor.
Konuyu sadece “kripto bitecek” şeklinde okuyanların fark edemediği bir diğer şey şu: Eğer yalnızca birkaç saldırganın elinde ultra güçlü bir kuantum bilgisayar varsa, kripto para sistemlerinin çökmesi sizin asıl endişeniz olmamalı. Öyle bir dünyada hiçbir şeyiniz güvende değildir zaten — banka kayıtlarınız, devlet şifreleri, askerî sistemler... Yani mesele kriptoyla sınırlı değildir.
Bu noktada küçük bir düşünce deneyi yapabilirsiniz:
Varsayalım ki size sihirli bir şekilde, tüm dünyanın sahip olduğundan milyonlarca kat daha fazla işlem gücü verildi. Ne yaparsınız?
Bütün blockchain’i sıfırdan yazarak tüm dünyayı kendinize düşman etmek mi?
Yoksa bu üstünlükle tamamen legal yollarla, kimse farkına varmadan mining yaparak kendi servetinizi katlamak mı?
Aklı başında herkes ikincisini tercih eder.
Bu da sizin birikimlerinize doğrudan zarar vermez; sadece o süper bilgisayar sahibini zengin eder.Bence yeterince açıklayıcı oldu.